Biliyorsunuz değil mi insanların aldıkları eğitim ve uğraştıkları meslek karakterlerini etkiliyor. Dünyaya bakışları olayları değerlendirmeleri hep bununla şekilleniyor. Örneğin belediyede çalışan bir sert zemin ustası başka şehire gittiğinde oranın kaldırımlarını inceliyor kafasını yerden kaldıramıyor. Bir öğretmen karşılaştığı her çocuğun eğitimini ve terbiyesini sorguluyor. Biz avukatlar da toplumda karşılaştığımız her olaya önce hukuki  olup olmadığı yönüyle bakarız, inceleriz değerlendiririz. Bugünkü yazımızda hukukçu kimliğimizde gördüklerimiz ve değerlendirdiklerimiz olsun.Zira  hukuk eğitiminin bizim karakterimize yüklediği en önemli özellikler itirazcı olmak, şüpheci olmak ve sorgulayıcı olmaktır.Hayatımızın her aşamasında olaylar karşısındaki davranışlarımıza bu özellikler etkin olarak yansımaktadır.
         Bu hafta güncelliği kaybolmaması için arka arkaya şehrimizde yaşanan iki olaya hukuki bir bakış atmak istiyorum.
         Olaylardan bir tanesi tam da itfaiyeciler haftasında yaşandı. Şehrimiz müftülük caddesinde bir binanın çatısında yangın çıktı. Yangının çıkış noktasında ciddi şüpheler var. Olay polis araştırmasında olduğundan o konuda bir yorumda bulunmayacağım.Sonrası ile ilgileneceğim  Yangının  sonrasında hemen Kırşehir Belediyesi itfaiye ekibinden bir itfaiye olay yerine geldi. Ancak aynı günlerde aynı cadde üzerinde belediyenin yol çalışması da olması nedeniyle itfaiye alana giremedi. Çünkü caddenin giriş ve çıkışı yoldan sökülen taşlarla kısmen kapatılmıştı. İşin diğer ilginç tarafı da yangının olduğu yerde yolun ortasında da öbek öbek sökülmüş  taşların bulunmasıydı. Sonrasında yangını söndürmek için 3 itfaiye aracı daha geldi ancak olay yerine erişebilmesi için belediyenin molozları kaldırması gerekiyordı.       İtfaiyenin yönlendirmesi ile bir kepçe bir greyder geldi o molozları kaldırdı. Sonrasında itfaiye araçları olaya müdahale edebildi.Çatıda çıkan ya da çıkarılan küçük bir yangın iki bloklu binanın çatısının kül olmasına neden oldu . Bu arada belediyenin kaldırım ve sert zemin çalışması için kapattığı yerde iki tane araç da terkedilmiş vaziyetteydi.
         Şimdi bir hukukçu gözüyle soruyorum. Sert zemin ve yol çalışmasında yaptığınız organizesiz  olan çalışma nedeniyle küçücük ve az hasarla kapatılabilecek bir yangın, itfaiyenin saydığım sebeplerle geç müdahale etmesi nedeniyle tüm çatının yanması durumu ortaya çıktığına göre, bu çatının yapımını belediye olarak üstlenecek misiniz? Yaptığınız organizesi çalışma ile yangının büyümesi arasında hukuki illiyet bağı kuruyor musunuz?
         İkincisi ise  bu olay gösterdi ki Aşıkpaşa bulvarındaki Aşıkpaşa apartmanı ile kütüphane arasındaki binalar ile yangının meydana geldiği müftülük karşısındaki Fatih kırtasiyeden Cumhuriyet Ortaokulunun eski bina girişinin karşısına çıkan yol arasındaki binaların arasındaki boşluk yol ya da acil müdahale için  açacak mısınız? Varsa ki olduğunu düşünüyorum kaçak yapılar yıkılabilecek mi?
 Çünkü bu olay, bir ay kadar önce aynı mevki de yaşanan intihar olayını da akla getirdi.Hiç olmasın isteriz ama bu binalarda yaşanabilecek bir intihar girişimini ya da yeni bir yangın binaların arka cephesinde meydana gelse müdahale etme, çadır serme imkanı oldukça azdır. Çok şükür ki herhangi bir can kaybı olmadı.Aynı alanda yaşanabilecek yeni bir olayda neler yaşanır bilinmez.Umarım yerel yetkililerimiz gereğini yapacak vatadaşın mağduriyetini üstlenecektir.
          Çok önemsediğim başka bir olay da meydanda kurulan çadır panayırı idi .Onun hukuki   boyutunu da yarın yazacağım.Belediye boyutu,maliye boyutu,ceza boyutu yarın görüşmek üzere....