Geçtiğimiz  perşembe günü Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Ahilik Haftası etkinlikleri kapsamında ilimizi ziyaret etti.Pek çok şeyden bahsetti.Pancar alım fiyatından Ahiliğe iç ve dış gelişmelere…Ancak en çok konuşulan sözü  Ak  Parti Kırşehir İl ve Merkez İlçe Başkanlığı yeni binasının açılışında söylediği “Şerefü'l mekân bi'l mekîn” sözü oldu.
    Açıkçası çok eskiden bir hat yazısında gördüğüm ama çokta kafa yormadığım Arapça kökenli  hikmetli sözlerden biri "Şerefü‘l-mekân bi‘l-mekîn" , yani “bir yerin şerefi, oradaki insan(lar)dan gelir...
        Bu söz gerçekten üzerinde düşünülmesi gereken bir söz, Bunu makam ,koltuk olarak düşünülebiliriz.Örneğin Mili Eğitimde “ Okul Müdürü kadar başarılıdır” sözü meşhurdur.”Koltuğu doldurmak” da benzer deyimdir.
             Bir de memleketim dediğimiz ,bizim için toprak parçasından vatan ,memleket olan mekanlar şehirler köyler vardır.Şahsımız için içerisinde yaşadığımız ilişkiler,çocukluğumuz, atalarımız ve atalarımızın mezar taşları bizim için bağ… Ama bir de şehirleri özel yapanlar…. 
                 Mekke üzerinde içerisinde Kabe olmasa ,Hz.Adem’den,Hz.İbrahim’den ,Hz. Peygamber efendimizden izler taşıması ne işe yarar. “Yesrip” Efendimiz ve sahabenin hicreti olmasa “Medine olur mu? Bunca  Müslümanlar akın akın ziyarete gider mi?
                      Konya deyince aklımıza ne gelir? Selçuklu başkenti ya da orada yaşayan Mevlana, Şems,Kirmani , Konevi vb. olmasa sadece bir toprak parçasından daha öte nedir? 
                      Selanik içerisinde “Atatürk “ hatıratı olmasa ne ifade eder ki bizim için ?
                      Örnekleri çoğaltmak mümkün İstanbul için,Kayseri için,Sivas için Erzurum için ve tüm şehirler için….
                      Peki bizim memleketimiz dediğimiz Kırşehir….
                      Bir türlü gerçek değerlerini veremediğimiz Ahi Evran, Aşıkpaşa, Cacabey , A.Gülşehri….
                      Bölükbaşı, Şemsi Yastıman ,Muharrem usta ve tabiî ki Neşet Ertaş…
                      Gerçek manada ilk kez şehir dışında yaşamaya başladığım yıllarda Kırşehirliyim diye söylediğimde bana söyledikleri üç isim vardı … “Ahievran ,Osman Bölükbaşı ve Neşet Usta’nın hemşehrisi misin?” Ne gurur duyardım onlarla ve ne utanç duyardım onlarla ilgili ne kadar az şey bildiğime….
                      Diğerlerini çok da anmıyoruz anamıyoruz ama en azından devlet töreni ile kutladığımız Ahi Evran ve Neşet Ertaş anmalarına daha bir içten sarılsak, “bir yerin şerefi, oradaki insan(lar)dan gelir... Kırşehir’i Kırşehir yapan insanlar ve kültürler bunlar…
                      Son olarak Eski alimlerden Muzaffer Efendi Hazretleri bir sohbetlerinde bu konuyla ilgili sözü ile bitirelim :
                                "Şerefü'l mekân bi'l mekîn"* de vardır "Şerefü'l mekîn bi'l mekân" da vardır. 
                          Yani bazen bir yerin şerefi oradaki insanlardan geldiği gibi , bazılarının şerefi de bulunduğu mekan ya da makamdan gelir….

Makale Yorumları
Makaleye ait yorum henüz yok.
Makaleye Yorum Yazın
Yazarın Diğer Makaleleri