Geçtiğimiz hafta son günlerin en çok konuşulan kurumu TÜİK , 2021 yılı sonu itibarı ile Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Sonuçlarını yayınladı. Türkiye'de ikamet eden nüfus, 31 Aralık 2021 tarihi itibarıyla bir önceki yıla göre 1 milyon 65 bin 911 kişi artarak 84 milyon 680 bin 273 kişiye ulaştığı bilgisini yayınladı. Her yıl sonu itibarı ile yayınlanır. Tabii ki illerin nüfus hareketleri de detaylı olarak yayınlandı. Başka illerin durumu nasıl bilmem ama Kırşehir bu bilgileri dikkatlice inceledi. Çünkü 16 ay sonra seçim var ve bu seçimde vekil sayımız iki mi yoksa üç mü olacak bunu 2022 sonunda açıklanacak adrese dayalı kayıt sistemi sonucu belirleyecek. Belediyeler bu sonuçlara göre devletten pay alacak.
Yayınlanan sonuçlara göre il nüfusumuz 98 kişi azalmış 242.944 kişinin yaşadığı bir il olmuş…Detaya indiğimizde ise merkez ilçe nüfusumuz (Belde ve köyler dahil) 1.783 kişi artarken diğer tüm ilçe nüfuslarımız azalmaya devam etmiş. Kaman ilçesinden 620, Mucur 200, Çiçekdağı 416, Akpınar 296, Boztepe 213 ve Akçakent ilçelerinden 136 nüfus göçmüş. Yani köyleri boşaltmaya devam ediyoruz. Şehirlere doğru il ve ilçe merkezlerine doğru kümeleniyoruz. Kırşehir Merkez’de Cemele (Çayağzı) dışında nerede ise son bir yıl içinde nüfusu artan köy yok. Orası da 10 kişi artmış. Tamamında azalma devam ediyor.
Peki şehirli mi oluyoruz?
Şehirlerimiz buna hazırlanıyor mu?
Şehir, ruhu olan bir canlı gibidir. Her canlının büyüdüğü gibi bu şehir de, mecburen büyümektedir. Bazı şehirler normal büyürken bazıları ise tabiri caizse obezite gibi büyümektedir. Toplam nüfusumuzun neredeyse yüzde sekseninden fazlası şehirlerde yaşar hale gelmiştir. Ama ne yazık ki hazırlıklı olmadığımız için ve bu şehir kadar büyüyemediğimiz için bu noktada büyümeyi, elbiseyi değiştirmeden, aynı renkten yama yaparak planlı kalkınma ve genişleme olarak gerçekleştiremeyip farklı farklı yamalar bir öncekinin yaptığını bozarak ya da yarıda bırakarak farklı farklı yamalar yapmaya çalışıyoruz. Yeni yeni kümeleşmiş evler yapmayı ,şehri doğru yönlendirmeyip tarım alanlarını bozup inşaata açmayı büyüme zannediyoruz. Oysa plansız büyüme tabiri caizse şehrin şehirliye karşı hakkını ihlal etmekten başka şey değil…
Yapılanın üzerine koyamıyoruz, bozuyoruz yeniden yapıyoruz. Bozduklarımız ve yaptıklarımız da aynı yerler.Yarımı tamamlamıyoruz.Önceki yapılana uygun renkler de yapmıyoruz. Renk katmak güzeldir ama çok farklılaştırırsanız göz zevkini bozar .Önemli olan şehir kimliği oluşturmaktır. Tüm şehirler “Kendini kuran akıl, duygu ve iradeye göre şekillenmektedir.”Aksi durmadan kişilik değiştirmek ise sadece ruh sağlığını bozar.
Dün pazara gittiğimde karşısındaki inşaatı uzaktan biraz inceledim. Mevcut yönetimin iş başına gelişi 6 hafta sonra 3 yılı dolacak lakin hala bitirilemedi. Sordum 2019 Martında inşaatın bitme oranı P şimdilerde olsa olsa p …. Allah aşkına bir de ilk yılın sonunda açıklanan yatırım miktarı 50 milyon TL. Nerede bu yatırım bir de biz görsek!
“Para yok borç ödüyoruz” ardından “Türktur’ u aldık”, “Gelirimiz bütçemizdeki alacak kaleminin üzerinde gerçekleşti paramız var.” Açıklamaları hep yeni yönetimin açıklamaları… İnşaat biter mi iki seneye? Böyle giderse zor. Sanırım yeni yönetime havale…Devreden diğer şeyler gibi….
Yönetimde kim olduğundan bağımsız söylüyorum.Şehir merkezlerinin nüfusları hızla artıyor ,fiziksel büyüme şehirleşme değildir.Bir an önce kent yaşamının gereği yapılanmalar yapılmalı ve şehrin EŞRAFI bir araya getirilmeli, üniversitesinden STK’larına siyasetinden sosyal katmanlarına bu şehrin geleceği ile ilgili analizler güçlü ve zayıf yönlerimiz ve geliştirebileceğimiz yanlarımız belirlenip Kültür şehri mi,Sanayi şehri mi,Ahi kenti mi,Eğitim kenti mi ? ya da … kenti mi bir karar vermeliyiz.
Kalın sağlıcakla….
- - AHİLİK
- - BEYAZ ADAM PARANIN YENİLEMEYEN BİRŞEY OLDUĞUNU ANLAYACAK
- - FİLLER TEPİŞİRKEN ÇİĞNENEN ÇAYIR...UKRAYNA…
- - KENT, DİL VE TARİH
- - KENT VE HUKUK(2)
- - KENT VE HUKUK(1)
- - TENCERE DİBİN KARA, SENİNKİ BENDEN KARA
- - YENİ EKONOMİK POLİTİKA (2)
- - KENT VE HUKUK
- - HİLFÜ’l-FUDÛL
- - TESADÜF DİYE BİR ŞEY YOKTUR!..
- - DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR
- - KENT MEYDANINDAKİ ÇADIR TIYATROSU
- - YANGIN VAR!...
- - İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE PARİS SÖZLEŞMESİ
- - "TÜRKİYE SADECE TÜRKLERE BIRAKILMAYACAK KADAR ÖNEMLİDİR!.."
- - “ŞEREFÜ'L MEKÂN Bİ'L MEKÎN”
- - AHİLİK
- - TOPLUMSAL BARIŞ VE MEDİNE SÖZLEŞMESİ
- - AMAN HA GENÇLER AMAN HA!... BİZ NELER YAŞADIK!....
- - "TÜFENK İCAT OLDU, MERTLİK BOZULDU!.."
- - LİYAKAT Mİ? SADAKAT Mİ?