Tarih boyunca stratejik ve jeopolitik önemiyle Avrasya’nın en önemli coğrafyalarından biri olan  Ukrayna toprakları, kendi tarihinin en kritik dönemeçlerinden birisini yaşıyor. Ancak Moskova-Kiev hattında yaşanan gerilimin bugün başlamadığını da bilmek gerek.  SSCB’nin dağılması ve akabinde Ukrayna Parlamentosu’nun 24 Ağustos 1991 tarihinde bağımsızlık kararı almasıyla birlikte bu topraklar ardı ardına karışıklık ve operasyonlara hedef olmuştur. Çünkü son günlerin trajikomik gündeminde olduğu gibi  sadece dünyanın ayçiçeği yağı deposu değildir. Jeopolitik olarak Rusya İle Avrupa arasında bir tampon bölge olduğu gibi batınında sigortasıdır. 
                    Ukrayna ayçiçeği yağında dünyanın en büyük üreticisi, et ve süt piyasalarında tahıl ve şeker ile gelecekteki küresel bir oyuncu olacak bir potansiyele sahiptir.  Osmanlı döneminde hatta daha öncesinde Bizans döneminde bile İstanbul’un tereyağı ve peyniri, Kırım ve Trabzon’dan getirilirdi.  Ayrıca kuruyemişte dünyanın en büyük üreticilerden biridir. 
                  Ancak Ukrayna’nın önemi sadece tarım ürünlerinden gelmez. Bugün şimdilik inşaatçılar arasında konuşulan ama savaş bitmezse yakında herkes tarafından konuşulmaya başlayacak olan bir üründe de dünya da söz sahibidir. DEMİR…
                  Ukrayna, demir (Sovyet döneminde dünya üretiminin @'ını üretti), manganez cevheri (o zamanlar üretilen bütün Sovyet üretiminin P'si), cevher, cıva, titanyum, nikel içeren maden yatakları bakımından zengindir. Demir ve çelik üretiminde dünyanın önemli üreticisidir.
        Bağımsızlığını ilan ettiği günden beri bir türlü rahat bırakılmamış bazen Avrupa’nın bazen Rusya’nın etkisine girmiş, bugün de görüldüğü gibi ABD başkanlığındaki batı ile Rusya arasında deney laboratuvarı olmuştur.
        Bağımsızlık ilanı sonrası Rusya kendi içi ile ilgilenirken batı, Soros vasıtası ile harekete geçmiş her zamanki gibi AB üyesi olmak ve Batı’nın somut bir parçası haline gelme yalanları ile hayaller satmış ve  Turuncu Devrim olmuştur. O süreçte yapılan seçimlerde adaylar değil, Batı ve Rusya oylanmış batı kazanmıştır. Batı bekleneni vermemiş ekonomik kriz, yolsuzluk ardından Rusya’da devreye girmiş ve  turuncu rüzgar fazla sürmemiş yerini Rus Mavisi’ne bırakmıştır. Rus yanlısı Yanukoviç’in de başarısızlığı batı yanlılarını harekete geçirmiş  halk meydanlara inmiş “Maydan Gösterileri” olmuş, Maydan meydanında yüzlerce ölü ve Yanukoviç’in kaçışı ve ardından  batı yanlılarının kurduğu hükümet. Ardından gelen Rusya müdahaleleri Kırımın ilhakı ,Donbas olayları….
        Bugün yaklaşık 20 gündür süren işgal ve tüm dünyayı endişelendiren savaş… Batı ile Rusya’nın savaşı mı ? Yoksa masa üstünde savaşırken altta el sıkışması mı? Amaçları pandemi dönemindeki yaşadıkları ekonomik kaybı karşılamak mı? Yoksa birlikte başta Almanya olmak üzere Avrupa’ya ders vermek mi?  Zaman gösterecek… 
                        Ama.. 
                       Eski istihbaratçı stratejist Prof Dr. Mahir Kaynak bir olayı çözmek için o olayın sonuçlarının kime yaradığına bakılması gerektiğini söylerdi. Savaş çıkıyor Petrol ve Doğalgaz fiyatları tavan yapıyor. En çok kazanan ABD ve RUSYA  ve onlara göbekten bağlı yamalar. Un yok ,yağ yok, fiyatlar tavan. Kazanan ABD ve RUSYA…Savaş var herkes silahlanma peşinde kazanan  ABD ve RUSYA……
        Savaşıyorlar mı? Sevişiyorlar mı? Belli değil.. Ama bilinen bir şey var…
        Filler tepişirken çiğnenen çayır...UKRAYNA…

Makale Yorumları
yorum
Yusuf İzzettin kaşmer
21.03.2022 20:25:38

Doğru

Makaleye Yorum Yazın
Yazarın Diğer Makaleleri