Değerli okuyucular herkese dua ve selamla
yazıma başlıyorum.Söylem hızımız hiçbir engel
tanımadan, niyet hızımızı geçti. Niyetle bir pa-
ralellik ve uyumluluk göstermeyen sadece bol
kepçe verilen söz ve vaadler ülkesi haline gel-
dik.Söylemde ülkemizi  şaha, milletimizi akılal-
maz doyuma ulaştırdık.Velhasıl niyette bu söy-
lemler, ve vaadler bir paralellik ve tutarlılık ol-
mayınca  maalesef sadece doyuma ve hedefe 
ulaşmayan  kısır birer söz ve söylem kahra-
manları haline geldik.Söylenmesi bizlere ucuz,
sonucu eylemle örtüşmediği için umut ve ha-
yellerimize zarar vermede kendimizi  bir türlü alıkoyamadık.

          Hayatımızın ve yaşantılarımızın her saf-
hasında o kadar sözle şişirilmiş bir ülke, sınır
tanımayan  boş  sözlerle  ileri gittik ki, niyetle-
rimiz hep arkadan  bir türlü bu hızla örtüşme-
di, ve niyete paralellik olmayınca, sadece bir-
birimize zarar verdik, umut ve güven dalları-
mızı zedeledik.Mevlananın  değişiyle asla kim-
senin  umudunu kırma, belkide sahip oldukları tek şey odur.Bu Mevlana’nın sözüyle sonuç o-
daklı, eylem ve davranışlar içinde olmalıyız.
Umudu veren, niyetle bir olup sonuca ve ama-
ca götürmesi gerekir.Tek taraflı vaadler  ve
sözler güven duygusunu, bitirir, ülke gelişimini
sekteye uğratır, ve milletin azim ve kararlılığına
gölge düşürür.Bu gün yaşadığımız sıkıntı ve 
sorunlar, günübirlik, ve kısa vadeli menfaat  
üçgeni üzerine kurulmuş, gerçek niyete teka-
bül etmeyen insan tutum ve davranışlarından 
kaynaklı hadiselerdir.Ucuzca, uzun uzadıya 
düşünülmemiş, amprik sözlerle, başarı ve u-
mut yakalanmaz.Dahada ülke sorunlarını de-
rinleştirir.

          Kaldıramayacağın  yükü kaldırmayacak;
altından kalkamayacağın söz ve vaadleri ver-
me söyleminden uzak durulması gerekir.Bu-
gün  ülkenin kalkınması, ve millet ve devletin 
bekası sağlam bir temele, niyet ve söylemlerin
tam tutarlılığıyla ancak imkanlı bir hale gelir.
Başarı aslında hiç bizden uzak değil, biz başa-
rıyı kendimizden ve ülkemizden uzaklaştırmak-
tayız.Gerçek niyetimiz menfaat ve çıkara me-
yilli bir kulvarda devam ettiği için, amaçtan çok
araca hizmet etmektedir.Buda bizlerin sonuca
ulaşmada  samimi olmadığımızı, sahte niyet-
lerle yol katedemeyeceğmiz gerçeğini bir kez 
daha  bizlere göstermektedir.

      İYİ NİYET
  Devesiyle çölde gezen bedevinin bir tanesi, 
dinlenmek için devesini durdurduğunda, o günü için ve ülkesi için hiç bir şeyin ters gitmemesi adına allah'a dua ediyormuş.Bir anda karşısında kendisine doğru yaklaşan bir adam görmüş.İyi niyetinden olsa gerek, adamla ilgili köyü bir şey düşünmemiş.Susuzluktan dudakları kuruyan adam, bedeviden su istemiş.Bedevi devesindeki kırbada kalan son suyunu çıkarıp adama uzatmış.Suyu içen adam bedeviyi hızla iterek, deveyi aldığı gibi kaçmaya başlamış.Bedevi adamın arkasından sakin bir ses tonuyla şu şekilde seslenmiş:
- tamam deve senin olsun ama senden bir ricam var.Sakın deveyi benden alıp kaçtığını kimseye anlatma, demiş.Bu tuhaf isteğe şaşıran adam duraklamış ve bedeviye nedenini sormuş.Gayet iyi niyetli bir biçimde bedevi:
- eğer anlatırsan, bu her yere yayılır ve insanlar bir daha çölde muhtaç birine yardım etmezler, demiş...
Saygı ve sevgilerimle