Değerli okuyucularımız herkese dua ve selamla yazıma başlıyorum.Niyet ve ağızdan çıkan sözle-rin, fiili olarak gerçek yaşamda bir paralellik gösterdiğine maalesef çabuk aldanan bir mille- tiz.Niyet ve ağızdan çıkan güzel söz ve kelimele-lerin, sonuç olarak eylemde bir tutarlılık göster-memesi, örtüşmemesi, sadece şatafatlı söz ve ke-limelerin, tesirine kapılıp, insanlar hakkında he-men olumlu bir niyete kapılmak yanlıştır.
Değerli okuyucularımız ağzımızdan çıkan, gü- zel söz ve kelimeler, fiili olarak eylemde somut olarak birleşmiyorsa, yerini bulmuyorsa, o söz ve kelimelerin hiç bir anlamı yoktur.Hayatımız-da nice sosyal çevre ve toplumlarda bulunmak-tayız.Sosyal bir varlık olarak, yaşamlarını ida-me eden insanlar, değişik meslek grupları, ve her kesimden insanlarla bir arada bir diyalog  içersinde olabilmektedir.Bir insanı tanımanın ve iyi bir insan olduğu kanaatini taşımada he-men aceleci olmamalıyız.Onları tanımaya çalış-malıyız.
İnsanlar sözlerinde kendilerini anlatırken süslü kelime ve kendilerini göğe çıkaran övücü cümle-ler,ve yollara başvurabilmektedir.Tabiki dilin kemiği yok ki, insanoğlu inandırıcılık ve kendi-ni kabul ettirme adına, bazı ahlaki ve etik kav-ramları görmezden gelip, sırf tek taraflı bir sun-ni  bir niyet için, sonuçla örtüşmeyen bir tutum ve eylem içinde olabilmektedir.
Özde olmak, yaşantı ve hayatlarında, söz ve davranışlarında uyumlu olan insanlar, genel ka-bul gören  insanlardır.Her bir kelimenin, her bir cümlenin, bir anlamı ve önemi olduğu gibi; so-nuca ve eyleme götürmede samimi bir niyet ve düşüncenin idrakında olabilmekte çok önemli-dir.Önemli olan kelimelerde, düşüncelerde, güzel sözlerde kendini ifade etmek ve başkaları-na kendini kabul ettirmek  değildir.Acaba  baş-kaları tutum ve eylemlerimizi nasıl görüyor?Tutarlılık ve sonuç olarak bu söz ve tutumları-mıza ne kadar samimi ve inandırıcı bir gözle bakıyor, bunu da hesaba katmalıyız.
Kelime ve güzel sözlerle kendilerini ifade eden, yükseklere çıkaran, güzel meziyetlere sahip ol-duğunu var zan edenler, kısa bir süre sonra bu kelime ve sözlerin altında ezilmektedir.Çünkü söyledikleri, anlatıkları, gerçek yaşam ve hayat-larıyla örtüşmeyen boş bir nutuktan ibaret oldu-ğunu, açık bir şekilde gözlerimizin önüne ser- mektedir.Hayatta her şey göründüğü gibi değil-dir.Eğer hayatta her şey göründüğü gibi olsaydı, elinize aldığınız deniz suyu mavi olurdu.Bu sö-zü derinlemesine sorguladığımızda, hemen her şeye inanmak ve gerçek olduğu kanaatine var-manın da yanlış olduğunu göreceğiz.
Herkes sözünde sözde merttir,yardımseverdir, doğrudur, iyilikseverdir, dindardır, adaletli ve vicdanlıdır.Ama maalesef sonuç olarak bu vasıf-lara hayiz olan insanlar azdır.Sözde mert, ey-lemde sunni olan davranış ve eylemler bire bir birbirini tutmuyorsa, bir paralellik arz etmiyor-sa, insanlık ve tutumlar sahtedir.Sahte hayatlar bizim dünya ve yaşantılatımızı kuşattığı için, sürekli yıkıma doğru sürükleniyoruz.Hala da kendimize bakıpta, eylem ve niyetimizi gerçek yaşamla tutarlı bir hayata çeviremiyoz.

Makale Yorumları
Makaleye ait yorum henüz yok.
Makaleye Yorum Yazın
Yazarın Diğer Makaleleri