10 Ağustos 2021 - İstanbul
www.recepgarip.com
Meseleye, Kalkışma ve Yeni Kapı açısıdan baktığımızda ki I. Dünya Savaşı ve sonrası da aynı güruhun ördüğü yok etme, kullanıp atma, etkin olma yollarının kapatılması sürüp gelmiş.
Haçlı İttifak Orduları o günlerde ne kadar büyükse bugün de o günlerden daha büyük ve planlı olduğu aşikar. Kapitalizmin getirip dayattığı tüketim ekonomisi reklamlarla da ürettiklerini özendirerek, alışkanlıklara dönüştürerek cazip fiatlarla boyayıp, uyuşturucu baronlarının yöntemlerinden daha çekici halde evvela gözlerimize, kulaklarımıza sonra akıllarımızla oynayarak gönüllerimize sivrisinek gibi üşüşerek zehirlerini zerk etmenin coşkusunu taşıyorlar-yaşıyorlar.
Buna karşı durabilecek akla, izana, şuura, bilince, eğitime, kültüre ve sanata muhtaçtır insanımız. Hatırlanacaktır Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan duruşunu "One minut" diyerek göstermiş olsa da falan filan ülkelerin mallarını almayın işareti o anlık bir fren görevi yapsa da uzun soluklu frenin tutmadığı da aşikardır. Marketlere, alışveriş merkezlerine, kafelere, lokantalara gidip ben bunu almıyorum nedeni İsrail malıdır, yahudi malıdır, siyonizmin ürettikleridir içmiyorum, kullanmıyorum diyebilme idrakı, şuuru gerekiyor. Topyekün halde bu millet Yeni Kapı duruşuna sahip olabiliyorsa bunları da yapabilir. Devletin, Rütük'ün reklamlar üzerinde boykot edilmesi elzem olanlara işaret etmesi ya da reklamlara izin vermemesi tüketim furyasını azaltacaktır.
Varlık içinde yüzenler yokluk içindekilerin halini anlamaz. Ne zaman ki aynı akıbetle karşılaştıklarında bunu idrak ederler lakin vakit çok geçtir.
İmdi şöyle diyelim mi?
Bu söylediklerimiz Mısır çarşısında sıtılmıyor. Mahmut Paşada satılmıyor. Ulusta satılmıyor. Eğitimde satılmıyor. Kültür de, roman da satılmıyor.
Bu bir toplu şuur hareketidir. Kalem kalem boykot edeceksiniz. Örneğin Cocacola, Pepsi ve aynı faprikaların ürettiklerini içmeyecek ve almayacaksınız.
İçmeseniz, almasanız ölmezsiniz.
Hadi "Su gibi aziz olun".
Recep Garip