Değerli okuyucularımız, yaşamak, sadece soluk alıp vermekten ibaret olmadığını; yaşama ve hayata bir gözle değil, bin değişik gözle bakabilmeyi, hayatın ve yaşamın gaye ve sorumluluğunu bilen, soran ve sorgulayabilen gönül köprüsü kurarak insanlara hizmet edebilme erdemine sahip olabilmeyi gerektirir. Güneş, dünyamızı nasıl ısı ve ışık saçıp gölge yerlerin de aydınlanmasını sağlıyorsa; bilgi de bir ışık gibidir. Sızacak bir yer bulur ve içeri girer. Karanlık olan insan yaşamlarını güneşe çevirir. İmkansızlık ve yokluğun cirit attığı dünyamızı, içimizdeki insan sevgisini besleyerek, insan yaşamlarındaki karabulutları dağıtarak, insan hayatlarını karanlıktan aydınlık yarınlara taşıma umudunu aşılayabiliriz.

İnsanlardaki insan sevgisi, yaşamsal hayatlarda yaşanan imkansızlık ve acının çığlıklarına birer can simidi olarak imdada yetişir ve insanlar arasında bir köprü kurar. Bilgi ve yardımlaşma, insan hayatlarında sonuç olarak bir paralellik gösterir. Toplumsal hayatta çağlardan günümüze hep bilgiye ve yardımlaşmaya ihtiyaç duyulmuştur; ülke ve medeniyetlerin yükselmesi ve gerilemesinde önemli bir rol üstlenmiştir. Bilinçli, bilgili, yardımsever bir nesil yetiştirmek bugünlerden geçmektedir. Dünyamızın yarınlarının teminatı olan gençlerimizi, iyi bir bilgi donanımıyla yetiştirmek, ahlak, sorumluluk ve yardımlaşma bilincini aşılayarak dengeli ve sorumluluk sahibi bir insanlığa sahip olabiliriz. Unutulmamalıdır ki, dünya ve insanlık bilgiyle aydınlanacak; aydınlandıkça da cehalet ve karanlıkları bitirecektir. Yarınlara güvenle bakabilmenin önü insanlara açılacaktır.

Bilgi, insan sevgisi ve yardımlaşmanın hakim olduğu dünyamızda kötülük ve cehalete karşı kalkan görevi görecek, merhamet ve sorumluluk duygusu bilinciyle imdat bekleyen çığlıklara birer kurtarıcı, insan sevgisi de taş olan kalplere sevgiyi aşılayarak merhamet kapılarını insanlara açacaktır.

Makale Yorumları
Makaleye ait yorum henüz yok.
Makaleye Yorum Yazın
Yazarın Diğer Makaleleri