İslâmiyet denince akla İlâhi bir nizam gelir. İslâm Nizamı, insan hayatının ve kâinatın bütün unsurları ile ilgilidir. İslâm tek başına bir nizamdır. İktisadi veçhesi de bir bölümünü teşkil ettiği gibi temel esaslara bütünüyle bağlıdır.

            İslâm’da vahdet (birlik) prensibi vardır. Öteki dünya ile bu dünya arasında bir denge mevcuttur. İslâm ekonomisinde, meşruiyet içinde bir kâr elde etmek esastır. Üretim ve tüketim ilişkilerinde ölçülü hareket edilir. Yapılan işlerin Allah’ın emirlerine uygun olması şarttır.

            İslâm ekonomisinde, faiz, haksız kazanç, sömürü ve rüşvet yasaktır. İsraf ve lükse yer yoktur. Mülk edinmek ve ticaret yapmak serbesttir. İslâm’ın beş şartından biri zekât vermektir. Zenginler zekât vermekle mükelleftir. İslâm ekonomisinde faizin yasaklanması ve zekâtın farz kılınması en fazla üzerinde durulması gereken iki konudur. Faizin yasaklanması ile haksız kazanç ve sömürü ortadan kalkar. Zekâtın alınması ile toplumda adil bir paylaşım sağlanır. İslâm ekonomisinde adil bir dağıtım vardır. Toplumun kalkınması ve ilerlemesi için sağlıklı ve sıhhatli bir ekonomi politikası uygulanarak, insanların refah seviyesinin yükselmesi için çaba harcanır. İslâm ekonomisi insanların huzur ve refahını garanti eder.

            Kapitalist ve sosyalist sistemler, insanlar tarafından tesis edildiği için beşeri karaktere sahiptirler. Bu sebeple de eksik, yanlış ve hatalıdırlar. Fakat İslâm, vahye dayalı İlâhi bir nizam olduğu için bütün eksiklik ve hatalardan müstesnadır. Bundan dolayı da beşeri sistemlerle mukayese kabul etmez.

Makale Yorumları
Makaleye ait yorum henüz yok.
Makaleye Yorum Yazın
Yazarın Diğer Makaleleri