BORÇ, FAİZ VE ENFLASYON

Türkiye ekonomisi yıllardır kronikleşen ve büyüyen problemler yumağı ile bir “borç, faiz ve enflasyon” kıskacı içindedir.

Türkiye, 1994 yılında 9,6’lık enflasyonla Cumhuriyet tarihinin en büyük rekorunu kırmıştır. 1994 yılında ekonomi % 6 oranında küçülme göstermiştir. Ekonomide bir durgunluk dönemi yaşanmıştır. Durgunluk yaşayan ekonomide zaten küçülen üreticiler, faiz kıskacı yüzünden kredi bulup, yeni yatırımlara girişememektedirler.

Borç, faiz ve enflasyon, bütün ekonomik dengeleri bozmaktadır. Bir ekonomide ne kadar faiz oranı var ise, enflasyon da en az o kadardır. Faizli bir ekonomide; faiz sebep, enflasyon sonuçtur. Faizin olmadığı yerde enflasyon yok denecek kadar azdır. 

Ekonomi içine düştüğü “borç, faiz ve enflasyon” sarmalından kurtulmadığı sürece kalkınma sağlamak ve istikrar bulmak mümkün değildir. Bu nedenle faizli borç alımlarına son verilerek, yatırımların öz kaynaklara dayalı olarak yapılması ile “borç, faiz ve enflasyon” sarmalından kurtulmak gerekir.

Çözüm; borç, faiz, vergi, zam, israf ekonomisinden kurtulup; yatırımları canlandıracak, tarım ve sanayinin gelişmesi ile yatırımı, üretimi, istihdamı, ihracatı artıracak, ithalatı azaltacak bir ekonomik yapının oluşturulması ile mümkündür.

 

ENFLASYON KİMLERİ NE ŞEKİLDE ETKİLER?

Enflasyon dönemlerinde varlıklarını likit değer veya para olarak ellerinde tutanlar, paranın satın alma gücünün düşmesi sonucu büyük zarara uğrarlar. Ama varlıklarını sabit kıymetlere, gayrimenkullere bağlayanlar, paranın değer kaybı oranında kâr sağlarlar.

Enflasyondan en çok etkilenenler ve zarar görenler sabit ve dar gelirli toplum kesimleridir. Enflasyon dönemlerinde karaborsacı ve stokçular gayrimeşru kârlar sağlayarak büyük servet sahibi olurlar.

Enflasyon dönemlerinde devletin durumuna gelince; devlet kredi aldığı veya mal ithalatı yaptığı ülkelere kendi millî para cinsinden borçlanmış ise, enflasyon neticesinde bu borcu azalır ve kârlı çıkar. Eğer devlet dışarıya yabancı para (döviz) cinsinden bir borç yükü altına girmiş ise o zaman borçlarını yabancı para cinsinden ödeyeceğinden büyük zarara uğrar.

Bir ülkede millî paranın devalüe edilmesi ekonomi için çok tehlikeli ve hatta intihardır. Millî paranın devalüe edilmesinden sonra fiyatlar artar ve enflasyon meydana gelir. Enflasyonun arkasından ekonomik sıkıntılar, fakirleşme ve bunalım olur. Ekonomik sıkıntılara düşmemek ve darboğazlara girmemek için enflasyon belâsından kurtulmak gerekir.

 

 

 

 

 

 

Makale Yorumları
Makaleye ait yorum henüz yok.
Makaleye Yorum Yazın
Yazarın Diğer Makaleleri