Nerden başlasam bilmem ki.ben söylerim o yazar sadece yazan o ben ise,dilim elim herşeyim düşüncelerim ve düşünmek istediklerim. Düşününce kaleme döktüklerim ne yazikki bu kadar maharetli olan her şeyde kendine göre renklerin,siyahı,beyazı, daha ne renkleri var. Var var olmasınıda o da benim esirim çok mahareti, sanatı hareketi deseni her şeyi çok güzel. Sadece benim dediklerimi benim söylediklerimi benim kalbimden geçenleri yazacak . Düşünen ben söyleyen ben,hareket benden ama benim dediklerimden benim söylediklerimden başkasını da yazmayacak,söylemeyecek,ben ne istersem onu yapacak,fikirler benim düşünce benim renk onun olacak.
Kurban olam kalem tutan ellere katıp arzu hanım yaz yare böyle. Söz söyleyen türkü dinleyenlerin gönlüne girecek. Fikir sahibi düşüncesini kalemle dile getirerek kalem yazarken düşünceler ve fikirler ortaya çıkacak. Hani derler ya at sahibine göre kişner. Kalemde sahibinin fikrini düşüncesini yazacak,böylece fikirler ve düşünceler yazarın kaleminden kelimeler onun dilinden dökülecek eser ise sahibinin olacak,ona göre yazacak. Eserlerde aynı böyle degilmi her şey eserin sahibine göre olacak ona göre şekillenecek. Kimi yaptığı ile övünecek kimi yaptıkları ile övülecek. Tarih de böyle değil mi kimi rivayetler güçlü yolu doğru olanı gerçek tarihi yazar Ken kimi tarihçilerde kendi fikrini ortaya koyacak gerçekleri gömecek tarihin derinliklerine kimilerini kötülemek için elinden geleni arkasına koymayacak. Yanıltma yollarına gidecek.
Günümüzde öyle değil mi kalem,gazete yazarlar çizerler köşedekiler,içeridekiler,dışarıdakiler,hizmet edenler hizmetten geri kaçanlar kimilerinin elinde bir kalem her biri köşeyi tutmuş. Bir yol tutturmuş gider olmuş. Kimi yazdıkları ile kimi çizdikleri ile köşelik olmuşlar. Kimileri para kırmanın yollarını aramış. Kimi kalemi sermaye olarak kullanmış. Neler yazmamış ki bu kalemler olmayanları olmuş gibi göstermiş. Kiminden haraç kesme yollarına gitmiş. Kimileri almışlar yollarını kimilerine kesmişler seslerini oturmuşlar oldukları yere.
Bu gün bazı yerlerde gökdelenler dikmişler, köşelik olmuşlar .kimse kalemine güvenmeyecek,hak eden hak ettiği yere tabiri caiz ise bileğinin gücü ile gelecek. Ne idim ne oldum ve olacagim gibi sorular kafalarda yer edecek. Beyler kalemler güçlü olabilir ama diller gerçekleri söyleyecek. Birileri çıkarı için yazdirmayacak kaleme bilecek ki elbet doğrular doğru olanlar hep bir gün çıkacak. Büyüklerimiz boşuna dememiş ki "ekmeği emekçiye ver bir ekmekte üste ver"
At sahibine göre kişner. Sanatçı sanatını önce kendi beğenecek ki daha donra beğeniye sunulsun. Kalemin gücü senin gücün olacak,öyle yazacak ki kalem,hak olanın hakkını, haksızın ise yanlışlığını ispat edecek.
Tarihleri gerçeklerle süsleyen yalnızca doğruları yazan kalem olacak. Bazen kalem kılıçtan keskindir keser her yanı bazen kalem uysaldır,birleştirir insanları. Kullandığın malzeme öyle olacak ki,her şeyin hakkını verecek, ben değil bizi anlatacak,bizleri beraber biz yapacak . Vatan sevdalısı olan anlatacak bir kalp gibi,söyleyecek, güzel bir dil gibi. Çıkacak iki dudak arasında kelam güzel olacak,kalem güzel olacak. Kalem bir kurşun olmayacak,ilaç olacak merhem olacak,sürülecek yaraların üstüne derde derman olacak. Kalemin dilinin ağır olduğunu,bir gün yazdığın metinlerin altında kalacağını bileceksin. Belki kurtulamıyacaksın attığın çamurun lekesinden kiraladığı güzel insanların ahından. Konuşurken dilinden balın aktığı gibi kalemindende bal damlaları olacak. Unutmayacaksın birliklerde nasıl güçlerin olduğunu. Bileceksin vatanın kıymetini. Gelmişini,geçmişini,vatana ihanet eden hainleri. Kendini değil gelecek nesillerinide düşüneceksin. Öyle düşüneceksin. -Dünyayı yönetenler; kalem, mürekkep ve kağıttır." James Howell
diyor. Nasıl düşünürsen öyle görürsün. Kalem naziktir tutana anlatır seni,senin dilinden kendini senin yerine ortaya kor açar içini,
Sağlıcakla kalın