Siyasi hareketlerin çıkış noktaları ideolojik temelde olan ayrışma yada yeni bir ideolojiye sempati duymakla başlar. Bu ideolojiler bazen evrensel bir görüşün ülkeye ihracı olduğu gibi bazende ülke içindeki kutuplaşmanın tarafları olarak doğabilir. Ülkemizdeki siyasi hareketlerin başlangıcıda bu şekilde olmuştur. Osmanlı da siyasi haraketlerin doğuşu batıcı ve değişmeyi hedef alan Jön Türk hareketi ve diger tarafta milli ve manevi değerleri koruyarak gelişmeyi hedefleyen hareketlerin oluşmaya başlaması. Bolşevik ihtilali sorası oluşan Sovyet sempatisinide bunlara ekleye biliriz. Bu görüşlerin edebiyat sanat siyaset çevrelerinde tartışılması bu hareketlere taraftar ve savunucu toplamıştır.
Özellikle edebiyat çevreleri siyasi hareketlerin oluşmasında etkili olmuştur.İttihat terakki hareketi her nekadar milliyetçi bir hareket olarak ortaya çıksada bu gün geriye baktığımızda bir proje hareketi olduğu gözükmektedir. Daha sonra kurtuluş savaşında ortaya çıkan CHP Yeni devletin kuruluşunda
DÜNDEN BUGÜNE
milli mücadele vatanın birliği miletin bağımsızlığını savunan,Muhafazakar değerleri ve muhafazakar kadroları içerisinde toplamasına rağmen; Savaş sonrası oluşturduğu kurum ve kuruluşlarla batıya yönelen ve adeta milli ve manevi değerlerden kurtulmaya çalışan uygulamalar yapmış ve bunları devrimler adı altında anayasaya koyarak kendi ideolojisini devlet ideolojisi haline getirmiştir.Diğer taraftan farklı düşüncedeki görüşleri yasaklamış ve bir çoğunu sürgüne göndermiş bir çoğunuda anayasaya karşı olmaktan idam ettirmiştir.Bu ideolojinin resmi hale gelmesi devletin silahlı kuvvetlri tarafından korunması karşı görüşleri susturmuştur.Bu ideolaji ülkemizi uzun zaman yönetmiş ve başka hareketleri engellemiştir. Baskı altında olan halk manevi değerlerine sahip çıkmış yapılan ilk seçimde resmi ideoloji karşıtı gözüken partiyi iktidara getirsede bu uzun sürmemiş yapılan ihtilalle partinin liderleri iğdam edilmiştir. Bu yasakçı dönem de milli ideoloji oluşmaya başlamış değerli fikir adamları insanları etrafına toplayarak resmi ideolojiye karşı halkı bilinçlendirmişler. Bu da ülkemizde çeşitli cemaat ve cemiyetlerin çıkmasına vesile olmuştur.Bu cemaat ve cemiyetler temelde islam etrafında toplanarak oluşturdukları ideolojik yapı partileşme sürecini ilk bir iki denemede başarıya ulaştırmasada.Son yapılan post moderin darbe sonucunda.Resmi ideolojinin kendi içindeki tutarsızlıkları ve halk arasındaki desteğinin azalması sonucunda milli ve manevi değerler ile demokrasiyi bir arada yaşatacağını savunan sözde yeni fakat kökleri eski olan Ak Parti doğmuştur. Ak Partinin doğuşu ideolojı temeline dayansada yükselişi ve kitle partisi olması ekonomik iyileşme ve iyi yönetim sayesindedir. Bu gün gelinen noktada Ak Partinin iktidarda olması ve ülkeyi iyi yönetmesi oya dönüşürken parti ideolojisin gençlere öğretilmemesi ilerisi için bir sorun olabilir . Vatandaşın bu gün ekonomik kaygılar nedeniyle oy verdiği Ak Partiye doyum noktasına geldiğinde ideolojik olarak ters bakabilir. Ülkemizde ekonomik olarak belirli seviyeye gelen insanların bir zaman sonra artık partileri ideolojik degerlendirdiğini unutmamak gerek bu gün CHP nin bu kadar yanlış yönetimine karşı aldığı oyların büyük kısmı kalıplaşmış ideolojik alt yapısıdır. Bir mahallede sitelerden CHP ye esnaf ve işçiden Ak Partiye genç nufustan MHP ye oy çıkıyorsa bunu analiz etmek gerek. Özellikle gençlerimize yönelik çalışmalar yaparken dini ve ahlaki söylemleri ortaya koymalı hareket nderlerinin kitapları okutulmalı ve alt yapısında bir islam bilinci oluşturmalıyız bizler partinin hizmetlerini oya dönüştürürken bu hareketin buraya nasılgeldiğini unutmamalıyız.