İnsanlığın ikinci babası olan Hz. Nuh’a “karada gemi yap” emri verilmişti. Dile kolay. Tam 950 sene insanlara Hakkı anlatmıştı. Karada gemi yapmak tabiri bir felaketin tellalığı gibiydi. Sel gelecekti ve bir gemi lazımdı.
Söz dinlemeyen kavmi karşısında Hz. Nuh(a.s.)’da yüzünü alemlerin sahibine çevirmiş, duası da şöyle olmuştu; “Ey Rabbim! Yeryüzünde bu hakikati inkar edenlerden kimse bırakma!”(Nuh:26)
Buna sebebini devam eden ayette de belirtecekti; “Eğer bırakırsan kullarını saptırırlar. Bunlardan doğacak olanlar da günahkar ve kafir olurlar.”(Nuh:27)
Vahyin öğretisi; inkarda ileri gidip söz dinlemeyen kavmin rahmet olarak beklediği bulutların içinde gazabı taşımasıydı. Suda boğulma, ateşe atılıp helak olma acı sonları oldu. Allah’a karşı hiç bir yardımcıları da olmamıştı
Hakkı batıldan ayıran kitabın içinde yaşanmış acıları ve sebeplerini dile getiren, ibret almamız istenen bir çok kıssalar de anlatılmıştı. İnsanlardan istenen, kulluğun Allah’a has kılınıp yalnız Allah’tan istenmesi, sorumlulukların farkında olup sözü getirene tabi olunmasıydı. Zira ölüm yakındı. Ve asla ertelenmeyecekti.
Peki bu durum şimdilerde değiş miydi?
Günümüzde ne bize hakkı bu şekilde sunup hayatıyla örnek olan, ne de “benim sözlerimi dinleyin ve bana uyun” diyen nebiler vardı. Nebilerin mührü hükmünde olan Hz. Muhammed (a.s.) bundan 1400 küsur yıl önce yaşamış, ölümün acısını tatmış, imtihanını başarı ile yapmıştı. Elçilik görevini gereği gibi yapmış, sahabelerini de şahit tutarak hakkın rahmetine kavuşmuştu.
Şuan ise elimizde, Son Nebi Hz. Muhammed (a.s.)’ın en büyük mucizesi Kur’an ve yaşantısı ile kayıt altına alınan eylemleri vardır.
Vahyin ilk emri, bizi yaratan Rabbimizin adıyla okunmaya başlanmadır. Zira alemlerin sahibi bize her şeyi kalemle öğrettiğini söylemiştir. Kalem demek ilim, ilim demek bilgi demektir. Bilgi, kainat kitabından ve harfi değişmeyen vahyin kendisinden öğrenilir.
Allah’ın kitabını okumamamız sonucunda kalbimiz mutmain olmadı. Aklımız Hak ile uğraşmayınca, batıl yerini hızla doldurdu. Düşünmeyen, akıl etmeyen, karada gemisini yapma derdinde olmayan, elbette boğulmaya mahkum olacaktı.
Hayat asla boşluk kabul etmez. Bizler sorumluluklarımız ile sınırlarımızı belirlemezsek bu boşluktan faydalanalar da muhakkak olacaktır. Allah’a rağmen kendi isteklerimiz doğrultusunda yaşamaktayız. En bariz örneği ise, yaratıcının “Faiz alana verene..savaş açtım” dediği halde “bu devirde faizsiz olmaz” demekteyiz.
Bu durumda puta tapmayacak kadar ileri görüşlü olan gençlerimiz kendilerine örnek bulamamaktalar. Örnek olacağını düşündüğü söz sahibi büyüklerin, medyada bir birleri üzerine demagojiye girmeleri de tam bir hayal kırıklığı yaşamaktadırlar. Bizden sonraki nesiller hayatı ve Allah’ı sorgulamaktalar. Tatmin etmeyen bilgilerle ve ahlaki olmayan hayatlarla dinden soğumuşlar, “din buysa biz yokuz” demişlerdir.
Kaderin kural olduğu unutulmuş, “başı ve sonu belirlenmiş hayat ise, ne yaparsak yapalım değişmeyecekse, onca kurallar ne diye” gibi sorular sordurarak Rahman’dan uzak bir hayatı tercih etmişlerdir. .
Kırmızı ışık durmak, sarı ışık hazırlanmak, yeşil ışık ise geçmek içindir. Kurallara uymayıp kırmızı ışıkta geçen biri kazaya sebep olduysa, ortada bir musibet vardır. Bize düşen ise sabır ile Allah’tan yardım istemektir.
Allah’ın yeryüzünde kötülüklere karşı müdahalesinin ve sonunda hüsran olduğunu biliyoruz. Bize düşen kulluk yapmak, bu kulluğu anlatmak, doğru mücadele yapmak, karada gemi yapmak… Zira gelen aynı felakettir.
Gemisi olmayan da helak olmaya mahkumdur!
Ahlaki değerlerin alt üst olduğu, şımarıklıkların arttığı, her şeyin olduğu gibi evliliklerin de içinin boşaltıldığı, eş cinselliğin normal ve sapkın olmayıp cinsel tercih ve özgürlük olarak nitelendirildiği daha da öteye geçerek cinsiyetsiz toplum oluşturulma gayretlerinin arttığı, yalancı cennet ile insanların oyalandırıldığı bir ortamda Hz. Lut’un kavmi gibi helak olmak yakındır.
Hal böyle olunca, karada gemini yaptın mı?
Asiye Türkan Aile Danışmanı / İlahiyatçı
Assalamualaikum waramatulahi wabarakhat, Amudat Müslüman yardım kuruluşu kapsamında destek talep ediyoruz, WhatsApp numaramız: +256776234130
Assalamualaikum waramatulahi wabarakhat, Amudat Müslüman yardım kuruluşu kapsamında destek talep ediyoruz, WhatsApp numaramız: +256776234130